Kayıtlar

Kolektif etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Bu Blogun Açılma Sebebi

Resim
Sosyal  medyanın gücü artık herkes tarafından bilinmekte. Artık insanlar ilişkilerini yediklerini içtiklerini nelerden hoşlanıp hoşlanmadıklarını açık bir şekilde sosyal medya aracılığı ile takipçilerine gösteriyorlar. Sosyal medya yerinde kullanıldığında çok güzel ki ben sosyal medya aracılığı ile bir çok sanatçı ile yakın dostluk ilişkisi kurdum. Kendi hemşerilerime kendi hobilerimle ilgili olarak birçok kişiyle arkadaş dost abi kardeş oldum. Bana çok güzel şeyler kattı hayata dair. 19 yaşımdan beri bir TRT sanatçısının grubundan birçok güzel insanla tanışıp arkadaş olup ve ailece ilişkiler kurmak çok keyifli . Kendimi onlarla bir arada bulunduğum için şanslı sayıyorum. Aynı dili konuşabileceğim(bu benim için Türk Sanat Müziği için) birçok insanla  önce sosyal medyada tanışıp ardından onlarla bir yerlerde bir kahve içip kırk yıl hatır oluşturmak çok keyifli çok güzel anılar. Hala da görüşmelerimiz dostluklarımız devam etmekle. O kadar işi büyyük ki birbirimiz...

Evleri Yüksek Kurdular...

Gülten Akın'ın şiirine bir bakalım : Evleri yüksek kurdular, Önlerinde uzun balkon; Sular aşağıda kaldı, Aşağıda kaldı ağaçlar Evleri yüksek kurdular. On Bin basamak merdiven; Bakışlar uzakta kaldı, Uzakta kaldı dostluklar. Evleri yüksek kurdular, Cama,betona boğdular. Usumuzdaydı unuttuk; Topraktan uzakta kaldı, Toprağa bağlı olanlar. Hayatım boyunca 1.nci kat ile 5.ncii kat arasında geçen bir yerleşik düzenim vardı. Üniversitede öğrenciyken ilk evimiz 1.nci katta daha sonraki evimiz 5.nci katta idi. Gerede'de 4.ncü katta Bolu'da 2.nci katta oturduk. Hep bu daireler arasında orta katlarda geçip gitti ömrüm..  İstanbul'da iş bulunca buraya yerleşme fikrinde kalacak yer sıkıntısı doğduğunda ev bakıyorum baktığım evler normal katlardan bayağı bir yüksek katlı evlerden oluşuyor.İşte X İnşaat güvencesiyle Residence daireler kiralar şu kadar TL gibi ilanlara baktım .Normal düzeydeki evlerin hepsi eski ve salaş olduğundan dolayı o evlerin sorunlu ol...

İstanbul İçin İftar Vakti....

Resim
Uzun yıllardır özlemini çektiğim ve her sene Ramazan Ayı'nda 'Bu sene iftara Sultanahmet Meydanı'na gideceğim' diyerek büyük bir arzu ile isteyip bir türlü gidemediğim Sultanahmet Meydanı'nda iftar sevincini yaşadım. Öylesine bir sevinç ki tarifi imkansız. Orada farklı bir ortam var. Sanki 'Dünyanın En Büyük Yeryüzü Sofrası' kurulmuş ve herkes orada toplanmış gibi. On binlerce Müslüman aynı anda ezanı bekliyor aynı anda oruç açıyor. Müthiş bir olay. Allah'ın rahmetine ve bereketine çok büyük bir işarettir. Ramazan Mahya demektir. Mahyasız olmaz. Her sene büyük camilere bu mahyalar çeşitli temalarla asılır. Bu senenin konusu "Hiç Kimse Kimsesiz Kalmasın" idi. Çok çarpıcı bir mesaj. Kimselerin kimsesi olmak gerekir. Kimi kimsesi olmayan oruç açacak ekmek bulamayan insanlara yardımcı olmamız gerekir. Kimsesizlerin kimi olmak aynı zamanda "Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir" sözüyle bağdaşır. Bu mübarek günlerin hürmetine ki...

Hemşehrim.

Resim
Aynı şehri paylaşanlara,ekmeğini yiyip suyunu içenlere eş dost edinenlere "hemşehri" denilir. O şehrin havasını suyunu ekmeğini herşeyiyle bir bütününü sevmek o şehre"sevdalanmak" hemşehriciliktir. Aynı mahallede büyüyüp komşuculuk yaparak birbirinin ekmeğini bölüşmek hemşehriciliktir. hemşehri olmak güzeldir. Anadolu şehirlerinden büyük şehirlere göçün getirdiği en önemli duygu hemşehricilik duygusudur. Kent yaşamında yabancılık çekmemek için aynı dili konuştuğun bir toprağınla bir araya gelmek çok önemlidir. Hemşehriler büyük şehirlerde memleketlerinde tanışmamış olsalar bile bağ kurup zorluklara birlikte göğüs germektedirler.hemşehricilik bir nevi temsiliyettir. Toprağını,memleketini büyük şehirde temsil etmektir. Toprağını tanıtmaktır. Hemşehrilerinle aynı sofrayı başka hemşehrilerle paylaşmak ortak duygularla hareket etmektir. Hasret gidermektir. Birbirini tutmaktır. En ufak bir sorunla karşılaştığında bu soruna çözüm aramak hemşehrilerinle fikir alışv...

Neden Olmasın ?

Resim
Nefes alıyorsak umut var demektir.Bizi yaşamda ayakta tutan şeydir umut. Bir şeyin iyi/kötü sonuçlanmasının beklendiği zaman çıkar karşımıza. Sadece umarız. Bu umma durumu aslında kendini "UMUT"  olarak adlandırır. hayatımız sınavlardan ibarettir.Devamlı imtihan halindeyiz:Allah(C.C.) dünyayı yarattığından beri insanlığı sınava tabi tutuyor.Onun emir ve yasaklarına uyduğumuzda ahirette ya Cennete ya Cehenneme gireceğiz. yani ödül ve ceza karşımıza çıkıyor. Dinin emir ve yasaklarına uyduğumuzda cennete ya da cehenneme gideceğimizi umuyoruz. yaptığımız her iyiliğin ödülü hak edip, kötülüklerin ise cezaya tabi olduğunu biliyoruz. Umut etmenin Allah (C.C) katındaki karşılığı "İNŞAALLAH" tır. Yani söz şuna indirgenebilir : İNŞAALLAH derse yaratılan İNŞAA eder Yaradan. Çalışıp,emek harcayıp sonrası9nda tevekkül edersek Allah'ın(C.C) bize takdiri olan kaderimizi yaşayacağız/yaşıyoruz. Allah hepimize salih ameller yapmayı nasip etsin (Amin) Devamlı bir hareket ha...