Konserden Yansıyanlar.



Daha önce tasavvuf korosu şefliği yapıp, nazariyat ve şan dersleri vererek konservatuvarda aldığı eğitimi musiki öğrenmek isteyen insanlara aktarmayı sürdürüyordu. Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı'nda aldığı eğitimi 1.ncilikle bitirmişti. TRT de sanatçı olarak görev yapıyordu. Çok seveni vardı. Her sahneye çıkışı ve inişi olay oluyordu. Acaba O bu hafta ne okuyacakla başlayıp 'Ne güzel okudu be ' lerle biten övgü cümleleri arasında hayatını sürdürüyordu. Bir gün kapısı çalındı ve 'Biz koro kurmak istiyoruz Şefliğini siz yapar mısınız?'denildi. İlk başta tereddüt etti ve sonra "Evet" dedi. Bu onun ilk şefliği olacaktı heyecanlıydı. İlk derste koristlerle tanışıldı, saz heyeti oluşturuldu seslere bakıldı.Koro için repertuvar oluşturdu. Sosyal Medyadan duyurular yapıldı ki koroya katılmak isteyenler olursa diye. O'nun ismini duyan gelmeye başladı. O ki ilk heyecanıyla ilk şarkıyı kafasında bulmuştu  Yesari Asım Arsoy'un 'Sevda Yaratan Gözleri'ni her Zaman Öpsem' ile koro repertuvarının ilk eserini bulmuştu. O ki her katıldığı yarışmada Bu şarkı ile 1.ncilikler kazanan ve kazandığı o yarışmalarda kapılar ardına kadar açılan bir sanatçı.Yesari Asım Arsoy ile aynı gün doğmuştu ki Yesari Asım 74.ncü yaşını kutlarken o doğmuştu.Konser repertuvarını oluştururken hep hüzzam segah ve hicaz eserleri tercih etmişti. Hayranları ve Onu sevenler onun sesinden bir hüzzam eseri dinlemeye bayılırlar çünkü. 

Türk Sanat Müziği alanındaki ilk koro şefliği , ilk öğrenciler ve ilk konser .İlkler hep onunla birlikteydi. İlk konserin ilk şarkısı Yesari Asım Arsoy'un Sevda Yaratan Gözlerini Her Zaman Öpsem adlı Segah eseriydi. Daha ilk eserden belliydi muhteşem bir konser olacağı. Şarkıyı söyleyecek olan solist arkadaşımız sahneye çıktığında O, "Her girdiğim yarışmayı bu eserle kazanmıştım bu konserin ilk şarkısının bu olmasını istedim İnşaallah Şadan Kardeşimize de nice kapılar açar bu şarkı " diye ağzından bir dua ile çıkıverdi iyi dilekler.Şadan arkadaşımızın sesine sağlık eserin hakkını fazlasıyla verdi.

Koro derslerini atılan videolardan ve resimlerden 'Keşke ben de orada olabilsem' diye takip ettim. İnşaallah bir gün dersin birine misafir olarak giderim diye düşünürken birden Bir bahar Akşamı onlara rastladım. Sevinçli bir telaş içindeydim ki İstanbulda iş bulmuş ve artık İstanbul'da yaşayacaktım.İçimde musikiye dair bütün arzularım uyandı. ben de bu büyük ailenin bir ferdi oluvermiştim. Bu ailenin 'Gürbüz Delikanlısı' olarak beni takdim etti ve konserde bana bir düet vererek aynı sahneyi paylaşmanın onurunu bana yaşattı. "Allah hep iyi insanlarla karşılaştırsın diye dua ederdim".O'nun sayesinde yine güzel insanlarla tanıştım. Sağolsun.

Konserden önce kuliste kulağına eğildim ve ' Seninle aynı sahneyi paylaşmak benim için onur verici' dedim. Teşekkür ederim Kardeşim diye cevap verdi. Ve o an için heyecanım daha da katlandı.Çünkü ben de sahneye çıkıp düet bir şarkı okuyacaktım .Onu mahçup etmemem gerektiğini biliyordum. Heyecanıma yenilmeden gayet sakin bir şekilde düet arkadaşımla düetimizi tamamlayıp sahneden ayrıldık. O benim için benim hayran olduğum bir sanatçının dışında bir ağabeyim aynı zamanda hemşehrimdir. Onun bendeki sıfatlarına bir de 'Hocam' ünvanı ekleyerek O'nunla olan tanışıklığımı daha ileriye ve farklı br boyuta taşıdım.

Her biri okudukları eserlerle konsere gelenleri büyüleyen canım koro arkadaşlarım, abilerim,ablalarım. Her biri okudukları eserlerle konsere gelenleri mest ettiler. Bayanların kıyafetleri için 2 gün geceli gündüzlü emek veren ablalarımızın sahnedeki başarılarını görünce insan ayrı bir sevinç duyuyor. Alnımızın akıyla bir konserden çıkmanın mutluluğu konser sonunda gözlerinden okunuyordu.

Her etkinliğin bir sunucusu mutlaka olur. Bizim konserimizin sunucusunu arasak böyle bir sesi ne bulabilir ne böyle zengin bir metni oluşturabiliriz. Her şarkı ve makam için ayrı ayrı bilgiler içeren sohbet havasında geçen bir sunumdu. Seyircilerin o öyle değil böyle demeleri ve duyarlı seyircilerimizin yanlış bilgilerimizi tazelemeleri hepimizin hoşuna gitmişti. Murat ağabeyimiz öyle bir konser sunumu yaptı ki hepimiz şarkılarla mest olurken onun sunumuyla farklı bir boyuta geçtik. Muhteşem bir sunumdu.

O'nun okuduğu eser de ilk kez okunan bir eserdi. Hep ilkler O'nun peşinde. Okuduğu eserin bestekarı olan hanımefendi de konseri izleyenler arasındaydı ve şarkı bitiminde ' Bu eseri stüdyoda okuduğunda ben ağlamıştım' dedi. hepimiz duygulandık ve bir kez daha O'nun öğrencisi olmakla onur duyduk. 

Konser bitiminde alnından öpüp hocam harikaydınız diyemedim. Meşguldü .Daha önce yönettiği bir koronun konserinde ' Her zamanki gibi muhteşemdin dediğimde "Ben bir şey yapmadım onlar söyledi ben ellerimi salladım" demesi onun mütevaziliğini bir kere daha göstermesine yetti.. Her zaman mütevazi ve beyefendi kalacaktır.

Hep bir arada güzel bir koristlik dönemi geçirerek alnımızın akıyla bir konserden çıktık. İlk kez sahneye çıkan arkadaşlarımızın olması ve onların heyecanına ortak olmak ,paylaşımlarda bulunup yeni ilişkiler kurmak hepsi insan hayatında yaşanacak güzel duygular.. Paylaşmak Güzel...

Yeni Dönemde O'nunla ve Tüm Korist Arkadaşlarımızla Bir Arada Olmak Dileklerimle.

Saygılarımla.
İsmail Kazan.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Evleri Yüksek Kurdular...

Gerede'de Sabah Çorbası

İşte Benim Zeki Müren